10370,78%-0,9
41,95% 0,25
49,20% 0,36
5887,18% 1,11
9693,42% 0,00
Dedektör kullanımı, birçok kişinin aklında “yasak mı, serbest mi?” sorusunu uyandırır. Aslında bu konuda temel fark, dedektörle arama yapmak ile kazı yapmak arasındaki ayrımdır. Türkiye’de dedektör bulundurmak veya hobi amaçlı kullanmak tamamen yasaldır. Ancak iş, toprağı kazmaya veya bulunan nesneleri çıkarmaya geldiğinde Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu devreye girer.
Bu kanuna göre, izinsiz kazı yapmak veya tarihi değeri olan bir eseri yerinden çıkarmak ciddi bir suçtur. 2863 sayılı yasa kapsamında bu tür eylemler “kaçak kazı” olarak değerlendirilir ve hem para cezası hem de hapis cezası ile sonuçlanabilir. Bu nedenle dedektör kullanıcılarının, özellikle tarihi alanlar, höyükler veya sit bölgelerinde arama yapmaktan kaçınmaları gerekir.
Bununla birlikte, hobi amaçlı kullanıcılar için belirli sınırlar içinde dedektörle arama yapmak serbesttir. Örneğin, kendi arazisinde veya izin alınmış özel bölgelerde metal aramak yasaya uygundur. Ancak bu aramalarda da kazı yapılmamalı, yalnızca yüzey tespitiyle sınırlı kalınmalıdır.
Yasal şekilde define aramak isteyen kişiler ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan “define arama ruhsatı” almak zorundadır. Bu ruhsat, belirli koordinatları kapsar ve kazı süresi ile derinliği devlet tarafından denetlenir. Ayrıca kazı alanında jandarma veya müze görevlisi bulunması şarttır.
Dedektör kullanımını düzenleyen yasaların temel amacı, kültürel mirasın korunmasıdır. Çünkü Türkiye toprakları, medeniyetlerin doğduğu alanlardır; her bölge potansiyel bir arkeolojik değere sahiptir. Bu yüzden bireysel keşif tutkusu, yasal sınırlar içinde kalmalıdır.
Özetle, dedektör kullanımı yasaldır ama bu özgürlük sınırsız değildir. Gerçek bir dedektör tutkunu, hem doğayı hem de tarihi değerlere saygı göstererek hareket eder. Asıl keşif, toprağın altındakini bulmak kadar, yasaların çizdiği sınırları bilmekle başlar.