11151,20%-1,99
41,56% 0,20
48,66% 0,36
5048,80% 0,97
8280,99% 0,98
Sivas’ın bilinen tarihi, Hitit ve Frig uygarlıklarının bıraktığı ilk izlerle başlar. Bu döneme ait höyükler ve yerleşim kalıntıları, bölgenin Anadolu tarihindeki kadim rolünü gözler önüne serer.
Roma döneminde “Sebasteia” adıyla anılan Sivas, imparatorluğun önemli merkezlerinden biriydi. Bizans döneminde ise askeri kaleleri, kiliseleri ve dini yapılarıyla öne çıktı. Bu yapıların kalıntıları, halk arasında gömülü hazinelerle ilişkilendirilse de aslında bölgenin kültürel mirasının simgesidir.
ve 13. yüzyıllarda Anadolu Selçuklu Devleti, Sivas’ı ilim ve kültürün kalbi hâline getirdi. Çifte Minareli Medrese, Gök Medrese ve Buruciye Medresesi sadece mimari değil, aynı zamanda efsanelerin de kaynağı oldu. Rivayetlere göre medreselerin gizli odalarında saklı hazineler bulunduğuna inanılır.
Osmanlı döneminde Sivas, Anadolu’nun doğusuna açılan önemli bir merkezdi. Hanlar, bedestenler ve kervan yolları, ticaretin can damarını oluşturdu. Bu yapılar, halk arasında tüccarların mallarını gömdüğü yerler olarak anılsa da bugün kültürel mirasın yaşayan parçalarıdır.
1919 yılında Sivas, tarihin seyrini değiştiren bir karara tanıklık etti. Sivas Kongresi, milli mücadelenin dönüm noktası oldu. Bu nedenle şehir, yalnızca eski uygarlıkların değil, modern Türkiye’nin de hazinesi kabul edilir.
Sivas Kalesi ve çevresindeki gizli geçitler, halk arasında hazinelerin saklandığı mekânlar olarak anlatılır. Kuşatma dönemlerinde altınların bu tünellere gizlendiğine inanılır.
Selçuklu’nun görkemli medreseleri, halkın hayal gücünde “gizli hazinelerin saklandığı odalar” olarak canlanmıştır.
Sivas çevresindeki höyükler ve eski köylerde, eski çağlardan kalma gömülerin bulunduğuna dair efsaneler hâlâ canlıdır.
UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan bu eşsiz cami, kutsal kimliğiyle öne çıksa da bazı söylencelerde define rivayetleriyle de anılır.
Sivas, Sebasteia’dan Selçuklu’nun ilim başkentliğine, Osmanlı’dan Cumhuriyet’in temellerine kadar uzanan tarihiyle Anadolu’nun en önemli şehirlerinden biridir. Halk arasında define söylenceleri anlatılsa da, Sivas’ın gerçek hazinesi onun taşlara kazınmış tarihi, eşsiz mimarisi ve milli mücadeledeki rolüdür.