11048,11%-1,05
41,36% 0,27
48,69% 0,10
4848,03% 0,21
7935,99% 0,00
Antik çağlardan Osmanlı’ya uzanan bu köklü geçmiş, İzmir’i hem kültürel açıdan zengin bir şehir hâline getirmiş hem de halk arasında çeşitli define söylentilerine konu olmuştur.
Antik Çağ: İzmir’in tarihi, MÖ 3. binyıla kadar uzanır. Antik Smyrna, İyon uygarlığının en önemli kentlerinden biri olarak bilinir.
Helenistik Dönem: Büyük İskender’in Anadolu’yu fethiyle İzmir yeniden inşa edilmiş ve önemli bir liman kentine dönüşmüştür.
Roma ve Bizans: Roma döneminde Smyrna, bölgenin en zengin şehirlerinden biri olmuştur. Bizans döneminde de ticaret ve dini merkez konumunu korumuştur.
Selçuklu ve Osmanlı: 11. yüzyıldan sonra Türklerin eline geçen İzmir, Osmanlı döneminde Ege’nin en büyük limanı ve ticaret merkezi hâline gelmiştir.
İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes, Artemis Tapınağı ve Celsus Kütüphanesi ile dünya tarihinin en görkemli kentlerinden biridir. Halk arasında, Efes’in gizli hazineler barındırdığına dair söylentiler yaygındır.
İzmir’in merkezinde yer alan Agora ve Kadifekale, Bizans ve Roma döneminden kalma yapılardır. Bu alanlarda saklı gömülerden söz edilse de arkeolojik açıdan daha çok şehir tarihiyle ilgilidir.
İzmir, Hristiyanlık tarihinde önemli bir merkezdir. Halk arasında eski kiliselerin ve manastırların çevresinde define söylentileri sıkça dile getirilir.
İzmir’in asırlardır süregelen liman kenti kimliği, tüccarların zor dönemlerde değerli mallarını gizledikleri rivayetleriyle birleşmiştir. Bu söylentiler özellikle Kapalıçarşı çevresinde anlatılır.
İzmir, Smyrna’dan Efes’e, Bizans’tan Osmanlı’ya kadar uzanan tarihiyle Anadolu’nun en zengin kültürel mirasına sahip şehirlerinden biridir. Halk arasında define söylentileri çokça konuşulsa da İzmir’in gerçek hazinesi, onun antik kentleri, tarihi yapıları ve kültürel çeşitliliğidir.