11048,11%-1,05
41,36% 0,27
48,69% 0,10
4848,03% 0,21
7935,99% 0,00
İlk Çağlar:
Bölge, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Göbeklitepe (Şanlıurfa), bilinen en eski tapınak kompleksi olarak tarih öncesi çağlara ışık tutar.
Mezopotamya uygarlıkları (Sümer, Akad, Babil, Asur) bu topraklarla sıkı ilişkiler kurmuştur.
Hititler, Mitanniler ve Aramiler de bölgede etkili olmuştur.
Pers, Roma ve Bizans Dönemi:
Pers hâkimiyetinin ardından bölge Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını oluşturmuş, Diyarbakır (Amida) ve Gaziantep önemli merkezler hâline gelmiştir.
Bizans döneminde sınır kaleleri inşa edilmiş, bölge Sasaniler ile Bizans arasında sık sık el değiştirmiştir.
İslamiyet ve Türkler:
7. yüzyıldan itibaren İslam orduları bölgeye girmiştir. Diyarbakır Ulu Camii gibi yapılar bu dönemin mirasıdır.
Selçuklu ve Artuklu dönemlerinde bölge ilim ve sanatın merkezi olmuştur. Mardin taş işçiliği bu dönemin izlerini taşır.
Osmanlı Dönemi:
Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bölgedeki hanlar, kaleler ve camiler Osmanlı izlerini günümüze taşır.
Güneydoğu Anadolu, zengin tarihi nedeniyle halk arasında define söylenceleriyle anılır. Bu söylenceler bilimsel değil, efsanevi anlatılardır.
Göbeklitepe (Şanlıurfa): İnsanlığın en eski tapınağı olması nedeniyle efsanelerde hazinelerle ilişkilendirilir.
Mardin: Taş konakları, kiliseleri ve manastırlarıyla define söylencelerinin en çok anlatıldığı illerden biridir.
Diyarbakır: Surları ve İçkale bölgesi, Bizans ve Osmanlı mirasıyla birlikte gömü efsanelerine konu olur.
Hasankeyf (Batman): Mağaraları, kale kalıntıları ve Dicle kıyısındaki eski yerleşimlerle define hikâyelerinin merkezi olmuştur.
Gaziantep: Zeugma Antik Kenti ve kaleleri, define söylenceleriyle birlikte anılsa da bilimsel açıdan mozaikleriyle ünlüdür.
Şanlıurfa: Balıklıgöl ve Harran Ovası çevresindeki eski yerleşimler halk arasında define söylencelerine kaynaklık eder.
Adıyaman – Nemrut Dağı: Kommagene Krallığı’na ait dev heykeller, halk arasında gizli hazinelerle anılsa da aslında arkeolojik mirastır.
Bu zenginlik, halk arasında define efsanelerini doğurmuştur. Ancak unutulmamalıdır ki bu alanların tamamı arkeolojik sit alanıdır ve define aramak yasal değildir. Bölgenin asıl değeri, arkeoloji, tarih ve kültürel çeşitliliğinde gizlidir. Bu miras, müzeler ve ören yerlerinde ziyaretçilere sunulmaktadır.