11151,20%-1,99
41,56% 0,20
48,66% 0,36
5048,80% 0,97
8280,99% 0,98
Kayseri, ticaret yollarının kavşağında yer alan ve zengin arkeolojik kalıntılarıyla tanınan kadim bir şehirdir. Bu köklü geçmiş, halk arasında define söylentilerini de canlı tutmuştur.
MÖ 2000’lerde Asurlu tüccarların ticaret kolonisi olan Kültepe (Kaniş-Karum), Anadolu’nun ilk yazılı belgelerinin bulunduğu merkezdir. Rivayetlere göre tüccarların sakladığı değerli mallar, halk arasında define efsanelerinin kaynağı olmuştur.
Hititlerin mirasıyla şekillenen Kayseri toprakları, ardından Frigler, Medler ve Perslerin hâkimiyetine girmiştir. Bu uygarlıkların izleri, define söylentilerine gizem katmıştır.
Roma döneminde “Caesarea” adıyla anılan şehir, hem ticaret hem de dini hayatın merkeziydi. Bizans döneminde de önemini koruyan Kayseri, kaleleri ve kiliseleriyle define söylencelerinin sahnesi olmuştur.
Selçuklular döneminde Kayseri, Anadolu’nun başkentlerinden biri hâline geldi. Medreseler, camiler ve kervansaraylar ile donatılan şehir, Osmanlı döneminde de ticaretin kalbi olmaya devam etti. Bu zenginlik, define hikâyelerini besleyen bir unsur oldu.
Anadolu’nun en eski ticaret merkezlerinden biri olan Kültepe, halk arasında “gömülü odalar ve saklı mallar” söylentileriyle anılır. Ancak gerçekte burası bir arkeoloji hazinesidir.
Roma’dan Osmanlı’ya kadar kullanılan bu kale, halk arasında gizli dehlizleri ve saklı hazineleriyle efsanelere konu olmuştur.
Bölgedeki eski manastırlar ve yerleşimler, keşişlerin gizlediği hazineler üzerine söylencelerle süslenmiştir. Erciyes’in gizemli görüntüsü bu rivayetleri daha da etkileyici kılar.
Yüzyıllardır ticaretin merkezi olan Kayseri’nin hanları ve bedestenleri, tüccarların savaş ve isyan dönemlerinde değerli eşyalarını gizledikleri rivayetleriyle halk arasında anlatılır.
Kayseri, Kültepe tabletlerinden Selçuklu eserlerine uzanan çok katmanlı tarihiyle define söylentilerinin doğmasına sebep olmuştur. Ancak şehrin asıl hazinesi, arkeolojik buluntuları, Selçuklu medreseleri, Osmanlı hanları ve kültürel mirasıdır.