Eski dönemlerde köprüler yalnızca ulaşımı sağlayan yapılar değildi; aynı zamanda ticaret yollarının güvenlik noktaları ve saklama alanlarıydı. Bu nedenle birçok defineci, köprülerin çevresini potansiyel gömü alanı olarak görmektedir.
Köprüler genellikle yoğun kullanılan geçiş noktalarıydı. Seyyahlar, tüccarlar veya askerler değerli eşyalarını burada saklama ihtiyacı duyabilirdi. Özellikle taş köprülerin kemer boşlukları ya da ayaklarının çevresi, define için doğal gizlenme alanları sağlıyordu.
Köprülerdeki gömüler genellikle acil durumlarda saklanan küçük hazinelerdir. Altın, gümüş ve değerli taşlar tercih edilmiştir. Bazı araştırmalara göre köprü başlarında veya ayaklarının dibinde yapılan işaretler, gömünün yerini belirlemede önemli ipuçları taşır.
Köprülerde define araştırması yapılırken kemer taşlarının arasında oyuklar veya sonradan kapatılmış boşluklar aranmalıdır. Ayrıca köprünün çevresindeki toprak yapısı ve taş dizilimleri de saklama işaretleri olabilir. Ancak tarihi eser statüsünde olan köprülerde kazı yapmak yasal değildir.