Neolitik dönemden Osmanlı'ya kadar birçok uygarlığın izlerini taşıyan şehir, halk arasında define söylentileriyle de anılmaktadır.
Çatalhöyük: Konya'nın tarihi, dünyaca ünlü Çatalhöyük Neolitik Yerleşimi'ne kadar uzanır. MÖ 7000'lerde kurulan bu yerleşim, insanlık tarihinin en eski şehirlerinden biridir.
Roma ve Bizans: Konya, Roma döneminde "Iconium" adıyla anılmış ve önemli bir merkez olmuştur. Bizans döneminde ise dini ve stratejik öneme sahipti.
Selçuklular: 1071 Malazgirt Zaferi sonrası Türklerin eline geçen Konya, 12. yüzyılda Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkenti olmuştur. Alaeddin Tepesi ve Selçuklu eserleri bu dönemin mirasıdır.
Osmanlı: Osmanlı döneminde de ticaret yolları üzerinde önemli bir şehir olmayı sürdürmüştür.
Selçuklu başkentliğinin merkezi olan Alaeddin Tepesi, halk arasında en çok define söylentilerinin dolaştığı yerdir. Rivayetlere göre Selçuklu sultanlarının hazineleri buradaki saray kalıntılarında saklıdır.
Dünyanın en eski yerleşimlerinden olan Çatalhöyük, halk arasında gömü söylentilerinin de odağıdır. Ancak burası UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan arkeolojik bir alan olup define aramak kesinlikle yasaktır.
Konya'daki Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait medrese, han ve kervansaraylar da define söylencelerine konu olmuştur. Özellikle ticaret yolları üzerinde bulunan hanlarda tüccarların mallarını gizledikleri rivayet edilir.
Mevlana Celaleddin Rumi'nin türbesi, halk arasında kutsal kabul edilmekle birlikte bazı söylencelerde define ile ilişkilendirilmiştir. Ancak bu tür rivayetler tarihî gerçeklerden ziyade efsanelere dayanır.
Konya, Çatalhöyük'ten Selçuklu başkentliğine, Osmanlı'dan günümüze kadar uzanan köklü tarihiyle Anadolu'nun kalbi sayılabilecek şehirlerden biridir. Bu zengin tarih, halk arasında define söylentilerinin doğmasına neden olmuştur. Ancak Konya'nın gerçek hazinesi, Selçuklu eserleri, Mevlana kültürü ve arkeolojik mirasıdır.