Eski Çağlar:
Karadeniz kıyıları, tarih boyunca Kolhis, Kimmer, İskit ve Persler gibi toplulukların etkisi altında kalmıştır.
MÖ 7. yüzyıldan itibaren Yunan kolonileri kıyılarda şehirler kurdu: Sinope (Sinop), Amisos (Samsun), Trapezus (Trabzon), Herakleia (Karadeniz Ereğli) gibi kentler, ticaretin ve kültürel etkileşimin merkezleriydi.
Roma ve Bizans Dönemi:
Karadeniz, Roma döneminde tahıl ve hammadde ticareti için stratejik bir bölgeydi.
Bizans döneminde Trabzon, Samsun ve Sinop önemli liman kentleri hâline geldi.
Trabzon İmparatorluğu (1204–1461), Bizans'ın mirasını bölgede sürdürdü.
Türk Beylikleri ve Osmanlı:
11. yüzyıldan itibaren Türk akınları başladı. Danişmentliler ve Çaka Beyliği'nin ardından Osmanlı hâkimiyeti pekişti.
Osmanlı döneminde Karadeniz, hem ticaret hem de savunma açısından büyük önem taşıdı. Limanlar ve kaleler inşa edildi.
Karadeniz Bölgesi, dağlık yapısı, mağaraları ve eski liman kentleriyle halk arasında define efsanelerinin en sık anlatıldığı yerlerden biridir. Ancak bunların büyük kısmı rivayet olup, resmî arkeolojik değer taşır.
Trabzon – Sümela Manastırı: Halk arasında gizli hazineler ve gömülerden söz edilir. Gerçekte manastır Bizans sanatının eşsiz bir mirasıdır.
Sinop: Karadeniz'in en eski liman kentlerinden biridir. Kalesi ve antik kalıntıları define söylenceleriyle ilişkilendirilir.
Amasya: Kaya mezarları ve Osmanlı mirasıyla bilinir. Bu mezarlar halk arasında gömü söylencelerine kaynaklık eder.
Giresun Adası: Karadeniz'in tek adasıdır. Efsanelere göre korsanların sakladığı hazinelerden bahsedilir.
Samsun – Amisos Tepesi: Antik dönemde zengin bir yerleşim alanıydı. Mezar odaları, define hikâyelerine konu olmuştur.
Ordu – Boztepe ve çevresi: Halk arasında gömü rivayetleriyle anılır.
Zonguldak – Ereğli: Antik Herakleia Pontike kenti, mitolojik efsaneler ve gömü söylenceleriyle anılır.
Karadeniz Bölgesi, antik Yunan kolonilerinden Trabzon İmparatorluğu'na, Osmanlı'dan günümüze kadar çok katmanlı bir tarihe sahiptir. Bu zenginlik, halk arasında "define hikâyeleri" olarak yaşamaya devam etmiştir. Ancak bu bölgelerin neredeyse tamamı arkeolojik sit alanı olup, define aramak yasal değildir.
Doğru olan, Karadeniz'in tarihî mirasını arkeolojik kazılar, müzeler ve turistik ziyaretler aracılığıyla keşfetmek ve bu değerleri korumaktır.