Anadolu'nun dört bir yanında kayalara oyulmuş figürler, mezar taşlarındaki işaretler ya da eski yapılarda görülen semboller halk arasında sıkça "define işaretleri" olarak yorumlanır. Haç, yılan ve el figürü en çok dikkat çekenler arasındadır. Peki bu semboller aslında neyi ifade eder? Gerçekten defineyle mi ilgilidir, yoksa kültürel ve dini bir anlam mı taşır?
Haç işareti özellikle Hristiyanlık döneminde yaygın olarak kullanılmıştır.
Dini anlamı: Haç, kutsallığı, ölümü ve yeniden doğuşu simgeler. Birçok kaya mezarında ya da kilise kalıntısında görülür.
Define söylenceleri: Halk arasında haç işareti, "yakınında mezar veya gömü var" şeklinde yorumlanır. Tek haç tek mezarı, çoklu haç ise toplu mezarları işaret ettiği söylenir.
Gerçeklik: Arkeolojik açıdan haç, çoğunlukla dini semboldür; mutlaka gömü anlamına gelmez.
Yılan, pek çok uygarlıkta farklı anlamlar taşımıştır.
Mitolojik anlamı: Yılan, bilgeliği, koruyuculuğu ve bazen de tehlikeyi simgeler. Eski inanışlarda hazineleri koruyan varlık olarak görülmüştür.
Define söylenceleri: Halk arasında yılan figürü, "gömünün tehlikeli veya engelli bir yerde olduğunu" anlatır.
Gerçeklik: Bu tür semboller genellikle inançla ilgilidir; gömüyle bağlantısı çoğunlukla efsanelerden ibarettir.
El sembolü, Anadolu'da en çok dikkat çeken işaretlerden biridir.
Dini ve kültürel anlamı: Açık avuç işareti, koruyuculuk, kutsallık ve bereket sembolü olarak bilinir. Bazı bölgelerde "Fatma'nın Eli" (Hamsa) kültürünün izlerini taşır.
Define söylenceleri: Halk arasında el işareti, kutsal alanı veya mezarı işaret eder; defineciler "altında gömü var" diye yorumlar.
Gerçeklik: Çoğu zaman bu işaretler dini semboldür, defineyle ilişkili değildir.
Haç, yılan ve el sembolleri; tarih boyunca farklı uygarlıkların dini, kültürel ve mitolojik anlamlarını yansıtan figürlerdir. Günümüzde bu semboller halk arasında defineyle ilişkilendirilse de, arkeolojik olarak çoğunlukla mezar, kutsal alan veya inanç sembolüdür. Onları yalnızca "hazine işareti" olarak görmek, hem bilimsel hem de tarihî açıdan yanıltıcıdır.