Krallar ve hükümdarlar: Hazinelerini, ganimetlerini ve değerli metalleri korumak için gömdüler.
Tüccarlar ve zengin aileler: Ticaret yollarında saldırı riskine karşı altın ve değerli eşyaları sakladılar.
Ordular: Savaş sırasında taşıyamadıkları ganimetleri güvenli gördükleri yerlere gömdüler.
Korsanlar: Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında, ele geçirdikleri malları gizlediler.
Halk: Kaçak, işgal veya savaş dönemlerinde kişisel değerlerini saklamak zorunda kalan köylüler ve şehir halkı da vardı.
Savaşlar ve istilalar: Anadolu, Perslerden Romalılara, Bizans'tan Osmanlı'ya kadar pek çok istilaya uğradı. İnsanlar mallarını korumak için gömmek zorunda kaldılar.
Güvenlik kaygısı: Bankacılık sistemi yoktu; değerli eşyaların saklanması için en güvenli yol gömmekti.
İnanç ve gelenek: Ölülerle birlikte değerli eşyaların gömülmesi, birçok uygarlıkta yaygın bir adetti (örneğin Frig ve Lidya mezarları).
Ani felaketler: Savaş, salgın veya göç gibi nedenlerle geri dönemeyen kişiler, gömdükleri hazineleri alamadan hayatlarını kaybettiler.
Mezarlar ve tümülüsler: Kralların ve zenginlerin mezarları, değerli eşyaların saklandığı en bilinen yerlerdir.
Kaleler ve sur dipleri: Stratejik noktalarda, saldırı anında ulaşılması kolay bölgelerde gizlenen hazineler vardır.
Mağaralar ve kayalık oyuklar: Hem doğal saklama alanı hem de gizliliği yüksek yerlerdi.
Tapınaklar ve kutsal alanlar: Tanrılara adanan eşyalar ya da korunmaya alınan değerler burada tutuldu.
Kervan yolları ve han çevresi: Ticaret yollarında seyahat eden tüccarlar, ani saldırılara karşı mallarını geçici olarak gömmek zorunda kalırlardı.
Define saklayanlar çoğunlukla tehlike, güvenlik ve inanç nedeniyle bunu yapmışlardır. Ancak büyük bir kısmı, sahipleri geri dönemediği için "gömü" olarak kalmıştır. Bugün bunların çoğu arkeolojik eser statüsündedir ve devlet korumasındadır.