Türkiye'de define aramak yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle mümkündür. İzinsiz yapılan kazılar suçtur ve ciddi yaptırımlara yol açar. Aşağıdaki bilgiler tarihî bağlamı anlatmak içindir.
Antik Çağ:
Antalya, Mersin, Adana ve çevresi Likya, Pamfilya, Kilikya ve Pisidya gibi medeniyetlerin beşiğidir.
Side, Perge, Termessos, Patara, Olympos, Aspendos gibi kentler, ticaret ve kültür merkezleri olarak öne çıkmıştır.
Batı Akdeniz'de Likyalılar, Doğu Akdeniz'de Kilikyalılar ve korsanlık faaliyetleri tarihe damga vurmuştur.
Helenistik ve Roma Dönemi:
Büyük İskender sonrası Helenistik kültür bölgede yayılmıştır.
Roma döneminde Akdeniz, tiyatroları, liman kentleri ve tapınaklarıyla büyük bir metropol ağı hâline gelmiştir.
Bizans ve Selçuklu:
Bizans döneminde bölge, önemli liman ve askeri üsler barındırmıştır.
Selçuklular döneminde Alanya ve Antalya, Akdeniz ticaretinin kilit noktaları olmuştur.
Osmanlı Dönemi:
Akdeniz kıyıları, Osmanlı'nın Akdeniz hâkimiyeti politikası çerçevesinde kaleler, tersaneler ve ticaret limanlarıyla önem kazanmıştır.
Akdeniz'deki çok katmanlı tarih, define söylencelerini de beraberinde getirmiştir. Özellikle antik kentler, kaleler ve savaş bölgeleri halk arasında define hikâyelerine konu olur.
Antalya – Side, Aspendos, Perge: Roma dönemi yapıları ve antik tiyatrolarıyla define söylencelerinin merkezindedir.
Kaş – Patara: Likya Birliği'nin başkentiydi. Meclis binası ve liman kalıntıları define hikâyelerine kaynaklık etmiştir.
Olympos ve Phaselis: Korsan faaliyetleriyle ün salmış bu antik kentler, "gömülü hazineler" efsanelerinde sıkça geçer.
Mersin – Kilikya Bölgesi: Anavarza, Soli Pompeiopolis, Olba gibi antik kentler tarihî zenginliğiyle dikkat çeker. Halk arasında "Kilikya korsanlarının hazineleri" efsaneleri yaygındır.
Adana – Anavarza: Dev bir antik kent olup surları ve kalıntılarıyla öne çıkar.
Hatay – Antakya (Antiokheia): Roma döneminin en büyük kentlerinden biri olarak zenginliğiyle bilinir.
Akdeniz Bölgesi, Likya'dan Roma'ya, Bizans'tan Osmanlı'ya uzanan çok katmanlı bir tarihe sahiptir. Bu yoğun tarihî miras, halk arasında define söylencelerinin yayılmasına yol açmıştır. Ancak unutulmamalıdır ki bu alanların çoğu sit alanıdır ve define aramak yasal değildir.
En doğru yaklaşım, bu bölgeleri arkeolojik, turistik ve kültürel değerleriyle tanımak, müzeleri ve kazı alanlarını ziyaret ederek geçmişin izlerini yerinde görmektir.